31 Ağustos 2010 Salı

hayatımın en güzel günü

uzun bir yoldu bizimkisi 3 sene arkadaşlık 1,5 sene nişanlılık ve 1,5 sene evlilik. artık karar vermiştik bir bebeğimiz olmalıydı beklemek istiyordum ama eşimin yaşı büyük geç olmasın diye hemen bir çocuğumuz olmalıydı. ilk ay hamile kalmıştım. ramazan bayramında öğrenmiştim hamile olduğumu. bayram hediyesi olmuştu oğlum bize. testi yapmış eşime bak bakalım hamilemiyim diye göstermiştim. çığlık çığlığa bağırdı baba oluyorum diye. balkona çıkıyordu zor tuttum komşuya çıktı telefonlara sarıldı evde duramadık dışarı attık kendimizi. derken 9ay geçti zorlanmadım mide bulantılarım vardı ama olsun unuttum bile ve son günlerimdi artık.


son kontrolümüze gitmiştik
13 mayısta herşey iyi güzeldi salı günü yani 18 mayıs için sözleştik bebeğin iri riske atmayalım dedi. kabul ettim babasının doğum gününde doğucaktı oğluşum istersen yarın alayım dedi doktor yok dedim kalsın biraz daha. sonra günler rüya gibi geçti pazar gecesi biraz hareketleri azaldı oğluşumun. yorgunluktur dedim. yattım uyudum gece uyanıyorum uyanıncaya kadar hiç hareket yok. sabah kalktım yine oynamıyor. kahvaltı yaptım bekledim, tatlı yedim bekledim, uzandım bekledim derken doktorumu aradım. meğer doktorum hasaneden ayrılmış onun yerine başka doktor bakıyormuş. ertesi gün o yapıcakmış ameliyatımı. neyse sorunlarımı söyledim hemen gel dediler. koşarak çıktım evden hastane yakındı herkese haber verdim gidiyorum oğlum hareket etmiyor diye. gittim doktor muayene etti kalbini bulamadı oğluşumun. ekranda hareket eden kalbini göremedikçe strese giriyordum. gerildikçe kasılıyordum. en sonunda uzun uğraşlardan sonra göründü oğlumun kalbi. biran kalbi durdu bir şey oldu sandım. doktorda nihayet bulduk kalbini dedi uzun süre dinledik. ama ters giden şeyler vardı suyun azalmış dedi dr. çok çok az kalmış sadece iki cep kalmış doğumun yarın ama ben bugün almayı öneriyorum dedi. bebek için gerekliyse tabii dedim. evet dedi almalıyız. normal deneyemezmiyiz dedim. suyu çok az olmaz imkansız dedi. tamam dedim eve gidip çantamı alıp en geç 1saat sonra burdayım dedim ayrıldım hastaneden. tüm aileme haber verdim. annemi arıyacaktım ki o aradı nasılsın diye dedim doğuma giriyorum bende seni arıyordum. eve geldim duşa girdim çantamı alıp gittim hastaneye. yatış işlemleri yapıldı yattım dr anestezi uzmanı derken 17:30 civarı kapımda sedyeyi gördüm.

benden başka herkes ağlıyordu çok heyecanlılardı asansör beklerken eşim geldi elimi tuttu korkma ben burdayım heyecanlanma sakın dedi. merak etme dedim ama elleri buz gibi gözleri doluydu. kapılardan koridorlardan geçtim ameliyathanedeydim artık bir sürü kişi vardı doktorumu göremedim sesini tanıdım sonra. epiduralim biraz zor takıldı yağ dokusundan dolayı omuriliğime zor ulaştıar ama canım yanmadı sadece elektrik çarpmasını hissettim yattım bir kaç dakika sonra bir sesler geldi sanki birşeyi yakıyorlar gibi ve sallanmaya başladım. nefes alamıyorum dedim anesteziste yok heyecanlanma alıyorsun nefes dedi. ama hissedemiyordum aldığım nefesi sallamaya devam ederken tekrar nefes alamadığımı söyledim geldi damardan bir ilaç verdi rahatlarsın şimdi dedi. sonra doktorum eveeeet hayırlı olsun dedi. gerisini hatırlamıyorum. yani yavaş yavaş geliyor parçalar. sersemletmişler beni meğerse. uyandığımda sadece kameramı gördüm oğlum yoktu nerde oğlum dedim aşağıda babasına gitti dediler iyimi diye sordum iyi çok iyi merak etme çok güzel dediler. sonra şağıya indirdiler benide o ana kadar hiç bir etki olmayan ben odanın kapısında oğlumun sesini duyunca dayanamadım ağlamaya başladım yatağıma yattığımda hemen aldım oğlumu verdim memeyi ağzına hemen aldı yavaş yavaş sakinleşti.

oğlum yanımda ve iyi onu koklamak dünyalara değişilmez. acıktığında ağlarken yanağımı ağzına yaklaştırdığımda meme sanıp aranması bağırması mükemmel bir duygu. allah kimsenin kucağını boş bırakmasın. herkese bir evlat nasip etsin. hep diyordum doğumda dua edicem diye ama heyecandan unuttum ama her gün dua ediyorum allah olmayanlarda nasip etsin diye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder